6/29/2010

12. Not



* "Geleceğin Modası, Bahariye'si Fikirtepedir." Yemin ediyorum ben bu lafı duydum. Hem de Kadıköy'ün göbeğinde! Söyleyen şöle uzun saçlı ama türkü bar uzun saçından idi ama olsun yine de duydum ve şoka girdim.
* Ace, çamaşır sularının Yeni Rakısıdır. Harbiden bak herkesin bakış açısı öle...
* Vuvuzelayı ilk duyduğumda sivrisinek sürüsü sesine benzetmiştim. Hem de katil sivrisinek sürüsü şöle 3. sınıf Hollywood filmi senaryosunda olanlardan. Alıştık gibi ama hala antipatiğim kendilerine...
* Aslında yazdıklarımıza dikkat etmek gerek. Şimdi nerden çıktı diyebilirsiniz kısaca analtıyım milliyatte gördüm bi kız intihat etmiş, facebookta wall una yazdıklarını deşifre etmişler falan. yarın öbür gün bizim de başımıza bişey gelebilir, vallahi manyak damgası yeriz boşu boşuna...
* Bu gençlerde şöyle birşey var ki bende de var, ineceğim yere yakınsam bazen minibüs,otobüs ya da trendeki insanlara duyarlı bi genç olduğumu belli etmek içni yer veriyorum. Hani şöyle yarım saatlik yolum olsa vermiyorum ama 2-3 durak sonra iniceksem her türlü eyr veriyorum böylece duyarlı genç oluyorum ve uzak bi ihtimal araçtaki kızlara selam ediyorum...




* Şu üste gördüğünüz şey ise koluma taktığım atel. Baya bi sakat oldum galiba... Kapitalizm'in gözü kör olsun işte adamı böyle sakat bırakıyor çalıştırarak.Aslında o kadar sakat değilim ama bunu takınca baya ciddi bişi varmış gibi gözüküyor. Biraz da Iron Man havası katıyor bana. Geçen otobüste yer veren bile old ama o da üstteki maddeki gibi bi amaç güdüyordu çaktım, 2 durak sonra indi zaten çakal.
* Ayrıca geçen trende bi adam gene "geçmiş olsun kardeş" ile muhabbete girip, arkasından "aaa harekette mi ediyor bu", "cok güzel aletmiş", "kaç para bu?" gibi cümleler kurarak sanki bir ortapedi aletinden değil yeni model bi cep telefonundan konuştu benle.
* Sizce de Tkp'ye oy attıktan sonra iphone ve ray-ban almam biraz ironik olmamış mı?

6/13/2010

İn ci We Trust

Arkandayız imelih messi reis.



ccc imelih messi ccc den okan’a açık mektup.

sevgili okan,


ben ccc imelih messi ccc,
sıradan bir incisozluk üyesiyim. bugün yayınına yapılan ziyaretin sorumlusuyum. ziyaretin organize edilmesinde websitesinin hazırlanması, okandede fotograflarının photoshoplanmasından, programı arıyacak kızların organize edlimesinden sahte facebook hesapları açılmasına, metnin yazılmasına kadar bütün sorumluluk benimdir.

sana biraz kendimden bahsetmek istiyorum,

25 yaşındayım. üniversite mezunu bir işsizim.

yaklaşık 10 yıldır sıkı bir fanın olarak senin fuck the system tavırlarını herhalde öyle benimsemişim ki,17 yaşından beri çeşitli stklarda, vakıflarda aktif olarak gönüllü çalışmalara katılıyorum. gerçekten toplum için yararlı bir birey olmak için, bu kokmuş sistemi değiştirmek, bir şeyler yapabilmek için canla başla gönülle çalışıyorum.

programına yaptıgımız bu ziyareti de toplumda bir farkındalık yaratma adına yaptığım için cv’me koyuyorum ve bundan mutluluk duyuyorum.

işsizim; açıklamak istiyorum.

kalifiye olmadığım için işsiz değilim. iş bulamadığım için de işsiz değilim.

patronum bana yatırmadığı ssk primleriyle oğluna cip almasını istemediğim için işsizim.

memleketimin kayıtsız ekonomisinde gençliğimizin %40 ı işsiz, çalışan %60nın da patronlar tarafından sömürülmesine karşı olduğum için işsizim.

duyu organları sistem tarafından alınmış olan halkımın popüler kültür zırvalamalarıyla daha fazla hissizleşmesine karşı olduğum için işsizim.

varoşların toplum tarafından aşağılanmasına yardım eden ve hiçbir toplumsal kaygı taşımadan, sadece rating: dolayısıyla reklam ve para amaçlı düşünen medyaya daha fazla tahammül edemediğim için işsizim.

sırf bankalardan gelecek reklam gelirleri azalır kaygısıyla hasankeyf’in yok olmasına göz yuman bir medyaya karşı olduğum için işsizim.

ankarabelediyespor, halka hizmet götürmesi gerekirken brezilya’dan vederson diye bir adama yüzbinlerce dolar harcamasını kaldıramadığım için işsizim.

pelin batu basbas halklar kardeş olmalıdır diye bağırırken susturulduğu için, sadece programda uyuduğunda sizin sitelerinizde manşet olduğu için işsizim.

işsizdim.. ama incisozluk’te kendime iş buldum. maaşım şimdiye kadar günde 5 şuku 30 eksiydi, bu ziyaretten sonra zam yaptı modlar saolsun artık günde 20 şukela için çalışıyorum.

sosyal güvencem yok ama işimden memnunum. yol parası vermiyorum bi kere.500 lira asgari ücretle çalışıp 110 lira yol parası vermektense…

arkasına dayandığım tek güç inci ve onlar için çalışmaktan gurur duyuyorum. patronla ben eşitiz bi kere,

moda ana avrat sövüyorum karşılığında orhan baba’dan şarkı gönderiyorlar.

evet, şimdi bazı köşe kabadayılarının dediği t…klarım kokana kadar inci için çalışıyorum.

3 gece uyumadan disco gıralı ziyareti için kafa patlatıyoruz.

seçenekleri daha önceden empoze edilmiş olan tüm sistemlere olan hıncımı sitelerinizdeki anketlerde, diğer şıkkını işaretleyerek çıkarıyoruz.

sevgili sozluk yazarları,medya mensupları,televizyon başlarında dikkatini çektiğimiz ahali,

soylediklerinizin hepsinde haklısınız.

inciciyiz, abazayız, terbiyesiziz, ahlaksızız, boşuz, malız bunların hepsi doğru.

ama unutmayınız ki inci popüler kültürün dejenere olmasına karşı oluşmakta olan bir tepkidir.

abazayız çünkü sevişmenin ayıp olduğu bir toplumda yaşıyoruz.

abazayız çünkü mastürbasyon yapma özgürlüğümüz dahi sistem tarafından engellenmiş.

terbiyesiziz küfür ediyoruz çünkü kendimizi bu şekilde ifade ediyoruz.

ahlaksızız bazılarının medya kabadayılarının dediğine göre, çünkü artık onları da rahatsız ediyoruz.

evet boşuz çünkü yıllardır tv başında bize,sorgulama kavramını unutturan “halk istiyor” politakanızla bizlere yedirdiğiniz boklar sayesinde bu hale geldik.

ve şuan elinizdeki milyarlarca dolarlarla oluşturamadığını kültürü biz 6 ayda beş para harcamadan oluşturduk. nasıl mı ?

çünkü inci’de ayrımcılık yasak !

bir televizyon programı düşünün, birbirimize ana avrat küfredebiliyoruz bu programda..

ama dinlere ve ırklara ayrımcılık yapmıyoruz. yaptırmıyoruz! yapanları direk uçuruyoruz.

bu programda özgürüz. siz bankalardan gelecek reklam gelirlerini düşünüp, hasankeyf yok olmasın bile diyemezken, biz o başlığı açıyoruz, yok edenlere ve buna göz yumanlara küfür ediyoruz.

ve korkmuyoruz. çünkü sizler gibi sistemin kölesi olmayı reddediyoruz.

rating alalım biraz daha yazar alalım reklam gelirimiz olsun demiyoruz.

hepimiz eşitiz bu platformda hepimiz zenginiz zaten.caps isterseniz onu da veririz : )

asıl fakir olan paraya muhtaç olan zavallılar sizlersiniz.

ve bu zavallı halinizle sizler varoş kültürüyle dalga geçip prim yapmaya kalkıp, sosyal toplum kavramlarını,

vatandaşlık bilincini, katılımcı demokrasi denen topluma şukela getirmeyecek soğuk boklar sunmaya devam ettikçe..

ensenizde inci’yi bulacaksınız.

televizyonlarımızı zaten çöpe attık biz, artık bize sunduğunuz bokları yemiyoruz.

şimdilik bu kadar.



not: telefon gelmiş programı arayan kızlarımıza, okan bey hakkımızda hukuksal işlemlere başvuracakmış. harrrikuladeeeee..
galiba bu yazıdan sonra sanık listeye ben de ekleniyorum.

ama okan sen bu davayı açarken şunu unutmuyor musun ? yıllarca fug the sistım diyen sen değil miydin ben güzelim ?
şimdi sisteme karşı çıkanlar harekete geçip sistemi capsli fog yaptılar diye arkandaki milyar dolarlık holding’in 3 muhalif geçinen kendini bilmez

gence ve belki de incisozlüğe karşı dava açmasına nasıl yüreğin dayanacak okan bey ? ayrıca geçen hafta bas bas sikiciyiz.biz diye bağıran,link veren sen değil miydin?
programı arayan kızlar sana şahsına hakarette bulunmadılar, sadece siteden mesaj götürdüler sana. site ismini telaffuz ettiler, hakaret etmediler.



6/11/2010

Yaşasın Anti-Steril Futbol


Dünya kupasının başlamasına saatler kala steril futbol izleyicileri vuvuzeladan şikayetçi oluyorlar. Hayatlarında stada gitmemiş evlerinde HD ekranlarında ellerinde içkileri ile maç izleyip takımını sadece iyi günlerde destekleyen takımı kötü gidince ortalıkta gözükmeyen, tribün kültüründen bi haber kişilerden bahsediyoruz burada. Bu tip futbol izleyicisi(taraftar değil izleyici çünkü taraftar olmak tarafını göstermek yürek ister) daha kötüsünü hak ediyor. Konfeti şovlar,meşalaler bu kişiler yüzünden yasaklandı. Şimdide kara kıtanın sesi vuvuzelaya göz diktiler.
Yıllarca bu kıtayı sömürdükleri yetmedi onların kültürünün bir parçasını yasaklamaya çalışıyorlar. Yakında bu izleyici kitlesi taraftarlar statta çok gürültü yapıyor artık maçlar taraftarsız oynansın derse şaşırmam.
Bu yüzden elitist,steril izleyicilere inat yaşasın vuvuzela, metalaştırılan futbola karşı yaşasın vuvuzela. Herkese bol vuvuzelalı,bol konfetili,bol meşale kokulu Dünya Kupaları.

6/07/2010

Socialist Men Under Red Flag - SMURF


Şirinler Belçikalı çizer Peyo'nun 1958 yılında oluşturduğu roman ve animasyon dizisinin ismi.

Alt teması oldukça zengin olan bu yapımda şirinler komünal bir yaşam sürmekteler. Herkesin ihtiyacı olanı herhangi bir takas aracı kullanmadan(para,trampa)ihtiyacı kadar alması,herhangi bir dini inanç bulunmaması cinsellik kavramının olmaması bu noktada bir parantez açmak gerekir şirine için, kendisi gargamel tarafından şirinleri yok etmek için gönderilmiş ancak şirin baba tarafından iyi hale dönüştürülmüştür. Şirin babanın Karl Marx'a benzerliği ve giydiği kızıl tulum bu iddayı destekler niteliktedir. Ve hatta işçi sınıfının rengi kabul edilen mavi rengin şirinlerin deri rengi olması bence bir tesadüf olamaz.
Sadece bununlarla da sınırlı değil.Gargamelin papaz kıyafeti kiliseye açık bir gönderme.Asıl adı azrail olan kedininde emperyalizmin her dediğini yapan tetikçi devletlere benzetmemekte elde değil. Gargamel ismininde orta-çağ kıta avrupasında sıkça kullanılan bir isim olduğunu ve bu dönemin kapitalizmin başlangıç aşaması olması kesinlikle iddalarımızı doğruluyor.
Teşekkürler üstad Peyo...

6/05/2010

Hoşbulduk

Öncelikle okuyan herkese merhaba. Ben 3 darbeci piçten biriyim. Ve zaman buldukça buraya yazacağım. İnşallah beğenirsiniz. Hatta yazıların altına özel facebooktan beğen butonu sipariş ettik artık beğendikçe güvenle tıklayabilirsiniz. Bu ilk yazıda bu butonu göremiyorsanız buna şaşırmayın çünkü daha facebook teslimatı yapmadı. Bir süre idare edin artık n'apalım.
Bu yazıyı yazmadan önce evimin yakınında boş olan işyerinin tutulduğunu gördüm sahilden eve gelirken. Açılacak olan dükkan bir pet shop mağazasıydı. Aklımdan şöyle bir geçirdim eskileri. Eskiden doğal hayatlarında ekolojik dengeyi sağlayan hayvanları bir ev süsü haline getirmişiz. Bu nasıl bir insanlık diye düşünmeye başladım. Bu bazı hayvanları beslemeye ihtiyaç neden acaba bir vicdan yarası mı! Daha önceleri doğal hayatlarında yaşayan canlıları sırf kendine daha fazla yaşam alanı açılması uğruna türlerinin yok olmasını izlemek üzere bir kenara fırlatıyorsun. Sonra pandaların soyu tükeniyor diye meydanlara çıkıp yardım topla. Hep bir vicdan muhasebesi mi! Nedir bunun adı lürfen bilgilendirin beni. Bana sakın insalık demeyin çünkü ben onu şu ölümlü gözlerimle daha göremedim. Hep bir anlatılır bazı kıssadan hisselerle kendisi fakat daha tanışmak nasip olmadı şu ahir ömrümde. Bu zamandan sonra pek bir umudumda kalmadı. Sadece çocukken bize anlatılan masallar sonucu kurduğumuz harika hayaller diyarında kaldı kendisi. Bari bırakın orada yaşasın kendisi. Mutlu, mesut, huzurlu ve rahat bir şekilde. Belki arada uğrarım kendisine. Ara çay molaları olur hayatımın bu kısa ziyaretleri. Ancak böyle hayat çekilebilir bir hale gelebilir. En azından benim açımdan. Bu arada ziyaretlerimde bana eşlik etmek isterseniz. Ben hep buradayım haberiniz olsun.