6/21/2011

Sence neden?

Neden? İnsanoğlunun sormaktan usanmadığı yegane soruların başlangıç kelimesi. Kimi zaman ise bir sitem ifadesi. Neden ben gibi mesela! İnsan konduramaz bazı şeyleri kendisine. Başına gelen şeyin gerçekten kendi başına geldiğine inanmak istemez ve neden der neden böyle oldu ben nerede bir hata yaptım? İnsan egosu müthiş bir şeydir. Niagara şelalesinden daha çağlayan bir nehirdir. Köpürür, akıntısı birçok şeyi alır ve yutar. Bazen insan kendi egosuna teslim olur. O nehirde akıp giden bir ağaç parçası misali akıp gider nehrinde ve en sonunda çarpar bir kayaya ve parçalanır kırılmış bir kalp misali. Neden yaptın ki? Kendi egon için beni mi kullandın yoksa? Oysa ne gerek vardı ki kalp kırmaya! Benim istediğim sadece bir oyun oynamaktı. Adı aşk olan. Tahtası hayat olan. Pulları gönül olan. Eğlenceli, heyecanlı fakat sonu mutlu olmayan bir oyun. Sonu ayrılık bu oyunun zarları nasıl oynarsan oyna. Mutlu sonlar hikayelerde olurmuş aynı dayımın anlattıklarındaki gibi. İstersen arada anlatırım sana o hikayelerden ama önce söyle bakalım hatayı karşıma seni alarak mı yaptım? Eğlenceli gelmedi mi? Oysa ne güzel başlamıştık oyuna karşılıklı iyi takılıyorduk oltaya. Bir ben seni yakalıyordum bir sen beni. Ama o gün nasıl yakaladı gözlerimiz birbirini nasıl takıldım o dönüp bana bakıp gülüşüne. Neden döndün o gün ve baktın gözlerimin içine. Lütfen! Söyler misin bunu bana? Gözler şakaya gelmez bilirsin. Aynasıdır kalbin derler ki doğrudur. Şimdi birazı kırık, çatlak bir camdan bakıyorum hayata. Ama hala tükenmedim. Yeni bir oyun arkadaşı bulmak için bakıyorum hayata ama camda her geçen zaman artan çatlaklar sinirime dokunuyor inan belli etmiyorum. O kadar zor mu o beklediğimi bulmak! Var mı öyle biri? Bekliyor mu o da beni bilmediğim bir yerde bir zamanda. Neden sen değilsin ki o? Neden biraz daha beklemeliyim? Bana söyle şimdi neden? Yine mi yanıldım? Hata mı yaptım yoksa! Dersimi aldım sanıyordum oysa. Bir dahaki sefere yanılmayacağım diye söz vermiştim kendime. Öyle bir anda koyvermeyecektim kalbimi oyun tahtasının üstüne. Emin olacaktım o beklediğim kişi olduğundan. Ama yanıldım demek. Yanılmadığımı söyle bana. Anlat dinliyorum seni inanmaya hazırım söylediğin yalan bile olsa. Fakat iyi düşün konuşmadan önce gözlerimin içine bak ve öyle anlat. Eğer güzel bir nedenin yoksa emin ol bir daha bu gözler görmeyecek seni. Irak değilsin belki ama uzak olacaksın artık bu gözlerden. Böylece geçen her gün ıraklaşacaksın gönlümden. Biliyorum kolay değil. Unutmak zor biliyorum. Ama unutmak isteyen kim. Seni hep o dönüp bana baktığın andaki gibi hatırlayacağım. Öyle bakıp gitmişsin. Sanki bir hayal görmüş gibi sanki bir anlığına hayat durmuşta bir melek gelmiş gibi. Öyle kalacaksın bir yerinde kalbimin. Ama ben devam edeceğim hayatım ile değişik hayallere dalmaya. Hayallerim ile değişik hayatlar yaşamaya. Bulacağım bir gün biliyorum hep beklediğim o oyun arkadaşını. Durup hayata karşı bir zar atacağız birlikte ve bu sefer hepyek gelmeyecek inan bana...

Hiç yorum yok: